Son yıllarda dünya genelinde yaşanan depremler, yalnızca fiziksel yıkımlarla değil, aynı zamanda insanların ruh sağlığı üzerinde ciddi etkilerle de gündeme gelmektedir. Deprem gibi doğal afetlerin ardından yaşanan stres, kaygı ve korku duyguları çoğu zaman kalıcı izler bırakabiliyor. Uzman Psikolog Dr. Ayşe Yılmaz, deprem sonrası yaşanan ruhsal sorunlarla başa çıkmanın yollarını açıkladı. İşte depremin ruh sağlığı üzerindeki etkileri ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken 7 öneri.
Depremler, insanların hayatlarını köklü bir şekilde değiştirebilecek olaylardır. Maddi kayıpların yanı sıra, kaybettiğimiz yakınlarımız, evimiz, güvenliğimiz ve rutinlerimiz de ruhsal sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler yaratır. İnsanlar genellikle bu durumun ardından anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ruhsal sorunlar yaşayabilirler. Dr. Ayşe Yılmaz'a göre, bu sorunların başında gelen TSSB, bireylerin yaşadığı depremin etkisiyle kendilerini güvensiz hissetmeleriyle ilişkilidir. Belirli durumlarda tetikleyici unsurların ortaya çıkması, bireylerin yeniden o anları yaşamasına neden olabilir. Dolayısıyla, bu tür doğal afetler sonrasında ruh sağlığına dikkat etmek son derece önemlidir.
Dr. Yılmaz, deprem sonrası ruhsal sağlığı korumak için aşağıdaki 7 öneriyi sunuyor:
Deprem gibi olaylar, hayatımızda derin izler bırakabilir ama ruh sağlığımızı korumak ve bu süreci atlatmak mümkündür. Dr. Ayşe Yılmaz, bu süreçte atılacak adımların önemine dikkat çekerek, insanların duygusal iyilik halleri üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini vurguladı. Unutulmamalıdır ki, her bireyin tepki biçimi farklıdır; bu nedenle kendinize karşı nazik olmayı ihmal etmeyin.
Sonuç olarak, deprem sonrası yaşanan ruhsal zorluklarla başa çıkmak için atılacak adımlar, bireylerin iyileşme süreçlerini hızlandırabilir. Bu süreçte kendinizi yalnız hissetmeyin, destek aramaktan çekinmeyin ve yaşadığınız duyguları kabullenin. Hayatınıza yönelik olumlu adımlar atmak, gelecekte kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlayacaktır.